Presbiakuzi nedir?

Presbiakuzi, yaşlılarda her iki kulakta da görülen sensorinöral tipte işitme kaybıdır. Yaşlanmaya bağlı ortaya çıkan bu işitme kaybı ülkemizde oldukça yaygındır. Presbiakuzi, yaşlılık döneminde romatoid artrit ve hipertansiyondan sonra en sık görülen üçüncü önemli kronik rahatsızlıktır. Yapılan araştırmalarda 65 yaş üstü her 3 yetişkinden birinde işitme kaybı gözlenmiştir.

Presbiakuzi tipik olarak yüksek frekansları (ince sesleri) etkiler ve konuşmayı ayırt etme skorlarında düşüş görülür. İşitme kaybının yıllar içerisinde yavaş ve kademeli artışı nedeniyle bazı kişiler bu durumun farkına varamazlar. İşitme kaybına çınlama ve denge bozuklukları eşlik edebilir. Geri döndürülebilir bir durum değildir, dolayısıyla önlenmesi önemlidir. Presbiakuzi kişide sosyal izolasyona ve depresyona yol açabilir. Bu tür bir izolasyon, demans gelişme riskini artırabilir. 65 yaş üstü 2.400 yetişkinin sağlık verilerinin analiz edildiği bir çalışmada, işitme kaybı ile demans gelişme riski arasında anlamlı ilişki olduğu kanıtlanmıştır. (Orta şiddetli olarak derecelendirilen işitme kaybı olan kişiler arasında demans görülme sıklığı, iyi işiten kişilere göre %61 daha yüksek bulunmuştur. Hesaplamalara işitme cihazı kullanımı da eklendiğinde demans görülme sıklığında %32 oranında azalma görülmüştür.)

Presbiakuzi Neden Olur?

Presbiakuzi gelişiminde kişisel ve çevresel faktörler rol oynamaktadır. Genellikle genetik faktörlere bağlı oluşan bu işitme kaybı çevresel faktörlerin de etkisiyle hızlı bir ilerleme sürecine girebilir. En bilinen çevresel faktör gürültüdür ve yüksek sese maruz kalmayan kişilerde ileri yaşlarda işitme daha iyi korunur.

Presbiakuzi Tanı Süreci Nasıldır?

Presbiakuzi tanısında hikâye oldukça önemli bir yer tutmaktadır. İşitme kaybına neden olabilecek diğer rahatsızlıkların hikâye ile dışlanması gereklidir. İşitme testi yapılarak 125 Hz ve 8 kHz arasında işitme eşikleri belirlenir ve konuşmayı ayırt etme skorlarının eklenmesi ile birlikte tanı konulur.

Presbiakuzi Tedavisi Nasıl Yapılır?

Presbiakuzi tedavi edilebilir hastalık değildir. Hastaların işitme düzeylerinin daha iyi duruma getirilmesi ve yaşam kalitesinin arttırılması için işitme cihazları kullanılmaktadır. İşitme cihazları sayesinde başkalarıyla iletişim kuramayacak kadar kötüleşen hastalar, kolay ve doğal iletişim dünyasına yeniden katılabilir ve iletişim yeteneğini önceki işlevsel durumuna geri getirebilir. İşitme engelli hastalar artık sesleri duyabilir ve konuşmayı yeniden anlayabilirler.

Kalıcı işitme kaybı olan hemen hemen herkes, gelişmiş işitme cihazlarının kullanımından yararlanabilmektedir. Günlük hayatınızdaki konuşmayı tam olarak duymak ve anlamak için ileri teknolojiye sahip gelişmiş işitme cihazlarından kullanmayı düşünmelisiniz.